TBMM’ye sunulan torba yasa teklifi; son kalan su, tarım, orman ve sit alanlarını da maden şirketlerinin geri dönüşü olmayan tahribine açık hâle getiriyor. TBMM’ye AK Parti milletvekillerinin imzasıyla sunulan kanun teklifi kabul edilirse 1939’dan beri yürürlükte olan zeytin yasası fiilen işlevsiz duruma düşecek; “İzin alınmadan yapılamaz” maddesi kamu yararı adı altında devre dışı bırakılacak.
3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun, 1939 yılından bu yana zeytinlik alanların korunmasını esas alıyor. Bu yasa, zeytinliklerin daraltılmasını, yok edilmesini veya üretimi engelleyecek tesislerin yapımını yasaklıyor. Mevcut kanun sadece tarımsal üretimi değil, biyolojik çeşitliliği ve yerel geçim kaynaklarını da koruma altına alıyor.
Zeytin Kanunu’na göre, “Zeytinlik sahaları kesin koruma altındadır. Bu alanlarda zeytin ağaçlarının sökülmesi, taşınması ve zeytinliklerin daraltılması yasaktır. Zeytinliklere 3 km mesafeye kadar toz ve duman çıkaran tesisler kurulamaz. Bu yasa, Türkiye’nin zeytinliklerinin korunmasını bir tarım politikası ve kültürel miras olarak güvence altına alır.”
Yeni kanun teklifinde neler var?
13 Haziran 2025 tarihinde TBMM’ye AK Parti milletvekillerinin imzasıyla sunulan “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile Maden Kanunu’nun madencilik faaliyetlerinde izinleri düzenleyen hükmünde değişiklik yapılıyor.
Kanun teklifine göre, “Özel çevre koruma bölgeleri, Milli Parklar Kanunu’na göre korunan alanlar, sulak alanlar, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları, ormanlar, Turizmi Teşvik Kanunu’na göre ilan edilen kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, turizm merkezleri, Kıyı Kanunu’na göre korunması gerekli alanlar, 1’inci derece askeri yasak bölgeler, 1/5000 ölçekli imar planı onaylanmış alanlar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında kalan sit alanları ile madencilik amacı dışında tahsis edilen ve Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından uygun görüş verilen elektrik santralleri, organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri, petrol, doğal gaz ve jeotermal boru hatları gibi yatırım alanlarına ait koordinatlar, ilgili kurumlar tarafından Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne bildirilecek.”
Kanun teklifi nelere yol açacak
Yeni yasa teklifi, yaklaşık 400 bin ailenin geçim kaynağı olan zeytinciliği tehdit ediyor. Tarımsal istihdamın %2’sini temsil eden bu alanların madenciliğe açılması, küçük üreticilerin tarımdan kopmasına ve kırsal alanlardan kentlere göçün hızlanmasına yol açacak. Özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde yalnızca bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda kültürel bir miras ve yaşam biçimi olan zeytinciliğin zarar görmesi, yerel ekonomiyi ve toplumsal dokuyu derinden sarsacak.
Köylüler ve çevre aktivistleri komisyona alınmadı
Yeni kanun teklifinin kabul edilmesi hâlinde zeytinliklerinin yok olacağını söyleyen Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’den gelen köylüler ve çevre aktivistleri komisyon toplantısını izlemek istedi. Fakat listede adı yazmayan kimsenin içeriye alınmaması üzerine AK Partili vekillerle CHP’li vekiller arasında tartışma çıktı.
Bunun üzerine İkizköy Muhtarı Nejla Işık ve beraberindekiler Meclis önünde oturma eylemine başladı. Eylemciler adına konuşan Işık şunları söyledi: “Gerekirse burada yatacağız, açlık grevine gireceğiz. Zeytinin kıymetini, bir zeytin ağacının nasıl yetiştiğini bilmiyorlar ki defalarca torba yasayla önümüze koyuyorlar. AK Parti ve MHP’ye sesleniyorum. Muhalefet partileri burada, Akbelen’in, İkizköy’ün haksız durumunu altı yıldır gözler önüne seriyor. Komisyon geri çekilsin. Köylünün sesini duyun. Çiftçinin sesini duyun. Bu kadar kolay değil insanların emeğine, alın terine, toprağına, ağacına çökmek. Şirketlerin çökmesine izin vermek bu kadar kolay olmasın. Kimse malına mülküne güvenmesin. Yarın veya yarından da yakın hepinizin malına mülküne çökecek bu yasa.”